Awesome Image

Zenginal Koçak Hukuk

Makalelerimiz

Arb. Av. Faruk KOÇAKZenginal Koçak Hukuk

Kira Bedelinin Tespit Davası

Günümüzde yaşanan ekonomik dalgalanmalar , enflasyonist ortam kira konusunda da oldukça önemli gelişmeleri ve dava yükünü beraberinde getirmiştir.Yaşanan bu gelişmeler neticesinde ev sahipleri ile kiracılar pek çok konuda karşı karşıya gelmiştir. Özellikle taraflar yeni kira döneminde ödenecek kira miktarı, uygulanacak zam oranı hususlarında ihtilafa düşmektedir. Ev sahipleri ve kiracılar düştükleri bu ihtilafları her zaman sulh yoluyla çözmemekte mahkemeye başvurarak uyuşmazlığın giderilmesini talep etmektedir. Bu noktada en çok açılan dava türü kira tespit davası olarak karşımıza çıkmaktadır. Bizde bu yazımızda konut ve çatılı iş yeri kiraları için kira tespit davasını genel hatlarıyla ele almaya çalışacağız.

Kira tespit davası 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 344 ve 345 . maddelerinde düzenlenmiştir. Türk Borçlar Kanunu’nun 344.maddesinde öncelikle taraflar arasında anlaşma olması halinde uyulması gereken yasal sınır ortaya konulmuştur. Buna göre taraflar kira sözleşmesinde yeni döneme uygulanacak kira bedelinin bir önce ki kira yılında TÜFE on iki aylık değişim oranlarını geçmemek koşuluyla geçerli olduğunu belirtmiştir. Kanun bu kısıtlama ile daha güçsüz durumda olan kiracıyı korumaya çalışmıştır. Ancak tarafların akdedeceği yeni sözleşme ile TÜFE on iki aylık değişim oranları üzerinde bir kira bedeli belirlemeleri önünde bir engel bulunmaktadır. Bu durum sözleşme serbestisininbirgereğidir. Taraflararasındaanlaşmaolmasıhalindeyenidönemeuygulanacakkira bedeli hususunda geçersiz olacak artırım şartını somutlaştırmak gerekirse; taraflar arasında akdedilen sözleşme gereği yeni dönem için uygulanacak kira bedeli için %50 ‘lik bir artış oran olması buna karşın TÜFE on iki aylık değişim oranının ise %25 olması halinde yeni döneme uygulanacak kira bedeli artış oranı %25 üzerindenhesaplanacaktır.

Taraflar arasında kira sözleşmesinde yeni dönemde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmanın olmaması ve ya taraflar arasında yeni döneme uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşma olması ancak beş yıldan uzun süreli ve ya beş yıldan sonra yenilenen kira sözleşmeleri için kira tespit davası açılabileceği belirtilmiştir. Şimdi bu iki ihtimali ayrı ayrı ele alalım.

Image Alignment 150x150
1-Sözleşmede Yeni Kira Dönemine Uygulanacak Kira Bedeline İlişkin Anlaşmanın Olmaması

6098 sayılı kanunun 344/2 . Maddesi ; “Taraflarca bu konuda bir anlaşma yapılmamışsa, kira bedeli, bir önceki kira yılının tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık ortalamalara göre değişim oranını geçmemek koşuluyla hâkim tarafından, kiralananın durumu göz önüne alınarak hakkaniyete göre belirlenir.” Kanun açıkça taraflar arasında yeni döneme uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşma olmaması halinde hakim tarafından bir önceki kira yılının 12 aylık TÜFE ortalaması değişim oranını geçmemek koşuluyla , kiralananın durumu göz önüne alınarak hakkaniyete göre belirleneceğini ortaya koymuştur.


2- Beş Yıldan Uzun Süreli Ve Ya Beş Yıldan Sonra Yenilenen Kira Sözleşmeleri

Taraflar arasında yeni dönem kira bedeline ilişkin anlaşma yapılıp , yapılmadığına bakılmaksızın beş yıldan uzun süreli ve ya beş yıldan sonra yenilenen kira sözleşmeleri için kira tespit davası açılabilecektir. 6098 sayılı kanunun 344/3 madddesi: “Taraflarca bu konuda bir anlaşma yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın, beş yıldan uzun süreli veya beş yıldan sonra yenilenen kira sözleşmelerinde ve bundan sonraki her beş yılın sonunda, yeni kira yılında uygulanacak kira bedeli, hâkim tarafından tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık ortalamalara göre değişim oranı, kiralananın durumu ve emsal kira bedelleri göz önünde tutularak hakkaniyete uygun biçimde belirlenir. Her beş yıldan sonraki kira yılında bu biçimde belirlenen kira bedeli, önceki fıkralarda yer alan ilkelere göre değiştirilebilir.” düzenlenmesi bulunmaktadır.
Yaşanan ekonomik durumlardan dolayı kiralayanlar tarafından açılan kira tespit davaları daha çok beş yıldan uzun süreli ve ya beş yıldan sonra yenilenen kira sözleşmeleri için olduğu görülmektedir. Kira tespit davaları her ne kadar şartları açısından basit gibi durmaktaysa da alanın da uzman kişilerce süreç yürütülmeli ve olası hak kayıplarının önüne geçilmelidir. Makalemizin devamında kira tespit davasının hukuki niteliği üzerinde durulacak ve dikkat edilmesi gereken konuların altı çizilecektir.


Kira Bedelinin Tespit Davası Hazırlık Süreci

a) Sözleşmenin İncelenmesi

Kira tespit davası açılmadan önce yapılması gereken en önemli husus taraflar arasında yapılan kira kontratının incelenmesidir. Özellikle kira sözleşmesinde yeni dönem kira bedeline ilişkin artış şartının olup olmaması açılan davanızda yeni kira bedelinin hangi tarihten itibaren geçerli olacağını etkilediği gibi dava açma süreniz ve yazılı bildirimde bulunma şartı açısından da farklılık oluşturacaktır.

a-1- Kira Sözleşmesinde Yeni Kira Dönemi Kira Bedeline İlişkin Anlaşma Olmaması

Kural olarak kira tespit davası her zaman açılabilir ancak kira sözleşmesinde yeni kira dönemi kira bedeline ilişkin anlaşma olmaması halinde 6098 sayılı kanunun 345. maddesi gereğince bu davanın yeni kira dönemi başlangıcından 30 gün önceki bir tarihte açılması ya da kiraya veren tarafından bu süre içinde kira bedelinin arttırılacağına ilişkin kiracıya yazılı bildirimde bulunulması halinde ve izleyen kira yılı içinde dava açılması halinde belirlenecek kira bedeli bu yeni kira döneminden itibaren geçerli olacaktır. 6098 Sayılı kanunun 345. Maddesi;

“Ancak, bu dava, yeni dönemin başlangıcından en geç otuz gün önceki bir tarihte açıldığı ya da kiraya veren tarafından bu süre içinde kira bedelinin artırılacağına ilişkin olarak kiracıya yazılı bildirimde bulunulmuş olması koşuluyla, izleyen yeni kira dönemi sonuna kadar açıldığı takdirde, mahkemece belirlenecek kira bedeli, bu yeni kira döneminin başlangıcından itibaren kiracıyı bağlar. Sözleşmede yeni kira döneminde kira bedelinin artırılacağına ilişkin bir hüküm varsa, yeni kira döneminin sonuna kadar açılacak davada mahkemece belirlenecek kira bedeli de, bu yeni dönemin başlangıcından itibaren geçerli olur.” şeklindedir. Bu konuda aşağıda sunulan Yargıtay 6. Hukuk Dairesi kararında da görüldüğü üzere taraflar arasında kira sözleşmesinde artış şartının olmadığı ve süresinde gönderilmiş ihtarname ve ya açılmış dava olmadığından talep edilen tarih için kira tespitinin yapılamayacağına karar verilmiştir.

Yargıtay 6. HD., E. 2015/7 K. 2015/1236 T. 11.02.2015

"Olayımıza gelince; Taraflar arasında 09.05.1991 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesine ilişkin uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinde artış hükmüne yer verilmemiştir. Bu durumda davacı sözleşmenin yenilendiği 09.05.2013 tarihi için kira bedelinin tespitini talep edebilmesi için, davanın bu dönemin başlangıcından en geç otuz gün önceki bir tarihte açılması ya da kiraya veren tarafından bu süre içinde kira bedelinin artırılacağına ilişkin olarak kiracıya yazılı bildirimde bulunulmuş olması gerekir.
Taraflar arasındaki kira sözleşmesinde artış şartı bulunmadığına ve süresinde gönderilmiş ihtarname veya açılmış dava da olmadığına göre 22.07.2013 tarihinde açılan dava ile 09.05.2013 günü başlayan dönem için kira parasının tespitine karar verilemez."


a-2- Kira Sözleşmesinde Yeni Kira Dönemi Kira Bedeline İlişkin Anlaşma Olması

Taraflar arasında yapılan kira sözleşmesinde yeni kira dönemi kira bedeline ilişkin anlaşma olması halinde 6098 sayılı kanun 345/2 gereğince belirlenecek yeni kira bedelinin yeni kira dönemi başından itibaren geçerli olması için sözleşme yenilenme tarihinden 30 gün önce dava açma ve ya kira bedelinin arttırılacağına ilişkin yazılı bildirimde bulunmaya gerek yoktur. Sözleşme süresi üzerinden beş yıl geçmesi ve ya beş yıldan uzun süreli bir sözleşmede yeni kira dönemi kira bedeline ilişkin anlaşma olması halinde tespit edilecek kira bedeli o kira yılının başından itibaren geçerli olacaktır. 6098 sayılı kanunun 345/3. Maddesinde ;

" Sözleşmede yeni kira döneminde kira bedelinin artırılacağına ilişkin bir hüküm varsa, yeni kira döneminin sonuna kadar açılacak davada mahkemece belirlenecek kira bedeli de, bu yeni dönemin başlangıcından itibaren geçerli olur" düzenlemesi bulunmaktadır.

Yargıtay 6. HD., E. 2015/335 K. 2015/2042 T. 02.03.2015

"Davacı vekili, 24.01.2014 tarihinde açtığı dava ile kira bedelinin 01.01.2014 tarihinden itibaren hak ve nesafet ilkelerine göre belirlenmesi isteminde bulunmuştur. Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.01.2008 tarihli ve bir yıl süreli sözleşmenin özel şartlar altıncı maddesinde Tefe-Tüfe ortalaması baz alınarak süre bitiminde artış şartı öngörülmüştür. TBK'nun 345/3. maddesinde '' Sözleşmede yeni kira döneminde kira bedelinin artırılacağına ilişkin bir hüküm varsa, yeni kira döneminin sonuna kadar açılacak davada mahkemece belirlenecek kira bedeli de, bu yeni dönemin başlangıcından itibaren geçerli olur '' düzenlemesi bulunmaktadır. Bu itibarla dava süresinde açılmıştır. Mahkemece işin esasının incelenmesi ve sonucu dairesinde karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir."

b- Kira Tespit Davasının Şartları
Kira tespit davası açılabilmesinin şartları: -Taraflar arasında geçerli olarak kurulmuş bir kira sözleşmesinin bulunması, -5- yıllık sürenin geçmiş olması(TBK 344/3. maddesi gereği) veya kira sözleşmesinde yenilenen kira dönemlerinde kira artışının ne şekilde yapılacağına ilişkin bir hüküm bulunmaması(TBK 344/2. maddesi gereği), -Kira bedelinin tespiti isteminde davacının hukuki yararının bulunması

Kira Tespit Davasında Sunulacak Deliller
Kira tespit davasında sunulacak deliller konusunda bir kısıtlama bulunmamakla birlikte tespiti yapılacak mecurun rayiç kira bedelinin ortaya çıkarılması açısından dava dosyasına katkı sunacak delillere öncelik verilmelidir. Dava konusu mecura emsal teşkil edebilecek taşınmazlara ilişkin yakın tarihli kira sözleşmeleri, dava açılmadan önce dava konusu taşınmaz için bir gayrımenkul değerleme uzmanından rapor tanzim ettirilerek uzman görüşü olarak dosyaya sunulması ve dava konusu taşınmaz için keşfe gidilerek alanın da uzman bilirkişiler vasıtasıyla taşınmazın yerinde incelenmesi ve bu haliyle bilirkişi raporu hazırlanması önemlidir. Keşif esnasında dava konusu taşınmazın net kullanım alanının tespiti için ölçüm yaptırılması da göz ardı edilmemelidir. Bunlara ek olarak Taraflar arasındaki kira sözleşmesi,, Emsal rayiç kira bedelleri , İhtarname, Bilirkişi raporu, , Tanık beyanı ve Yemin dahil her türlü hukuka uygun delil kullanılabilir.

Kira Tespit Davasında Taraflar
Kira tespit davasını pratikte daha çok kiralayan açmaktaysa da kiracı tarafından da kira bedelinin fahiş olduğu gerekçesiyle bedelinin indirilmesi için açılabilir. Paylı bir mülkiyetin kiraya verilmesi halinde her paydaş kendi payı için kira tespit davası açabilir. Ancak mecur üstünde elbirliğiyle mülkiyet bulunmaktaysa tüm ortakların birliklet dava açması gerekmektedir. Davacılar arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmakla birlikte tek ortak kira bedelinin tespiti davası açsa bile, diğer ortaklar daha sonra muvafakat vererek davaya katılabilirler.

Kira Tespit Davasında Islah ve Bedel Arttırımı
Kira tespiti kararları eda davaları sonunda verilen mahkumiyet kararlarına değil, inşai davalar sonunda verilen kararlara yakın bir nitelik göstermektedirler. Bu nedenle bu dava türü kısmi dava ve ya belirsizlik alacak davası olarak açılamacayacak fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak ıslah talebinde bulunulamaycaktır.

Yargıtay HGK., E. 2017/2792 K. 2021/267 T. 16.3.2021
"Dava sonucunda hâkim, ileriye yönelik olarak bir yıllık süre zarfında uygulanacak olan kira bedelini belirler ve kira sözleşmesinde yer alan kira bedeli, hâkim kararı ile değiştirilmiş olur. Davanın bu niteliği gereğince kira bedelinin tespitine ilişkin talep bölünemez ve kira bedeli davacı tarafından bir seferde açık ve net olarak istenilmesi gerekir. Diğer bir anlatımla kira bedelinin tespiti davalarında fazlaya ilişkin haklar saklı tutulamaz ve saklı tutulan bu hakla ilgili olarak ıslah talebinde bulunulamaz."

Kira Tespit Davasında Hakkaniyet İndirimi
Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarında kira tespit davası sonucu kiracı lehine hak ve nesafet ilkesi gereğince hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği belirtilmiştir. Bu oran %5-20 arası somut olayın özelliklerine göre gerekçeli bir şekilde hakim tarafından belirlenecektir.

Yargıtay 3. HD., E. 2017/7477 K. 2019/4254 T. 8.5.2019
Mahkemece, bilirkişi heyeti tarafından belirlenen bedelden davalının eski kiracı olduğu gözetilerek %5- % 20 oranında hakkaniyete uygun bir miktarda indirim yapıldıktan sonra kira bedelinin tespiti gerekirken, yazılı şekilde fazla miktarda hak ve nesafet indirimi yapılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

Kira Tespit Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
6100 Sayılı kanunun 4/1 maddesi gereğince kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar Sulh hukuk mahkemesinde açılacağı düzenlenmiştir. Kira tespit davalarında yetkili mahkeme davalının yerleşim yeri mahkemesi ile taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir.

Kira Tespit Davasında Arabuluculuk
5 Nisan 2023 tarihli Resmî Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 7445 Sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile kira ilişkilerinden doğan uyuşmazlıklar için zorunlu arabuluculuk şartı getirilmiştir. 1 Eylül 2023 itibariyle açılacak kira uyuşmazlığına dair davalarda tarafların mahkemeye başvurmadan önce bir arabulucuya başvurmaları gerekmektedir. 6325 sayılı kanunun 18/B maddesinde kira uyuşmazlıklarında dava şartı arabuculuk düzenlenmiştir.

Kira Tespit Davasında Harç Ve Vekalet Ücreti
Kira tespit davasında harca esas değer yıllık değil aylık kira farkıdır. Kira tespit davasında vekalet ücreti ise tespit edilen yıllık kira farkı üzerinden hesaplanarak hüküm altına alınmaktadır.

Yargıtay 3. HD., E. 2017/15454 K. 2017/18281 T. 26.12.2017
"2-492 Sayılı Harçlar Yasasında kira tesbit davalarında harcın aylık kira parasına göre mi, yoksa yıllık kira parasına göre mi hesap edileceğine dair bir açıklık bulunmamaktadır. 07.07.1965 tarih ve 5/5 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında, en kısa ve en az külfetli bir usul uygulanması, en az masraf yapılması ilkesinden hareket edilerek, aylık kira parası esas alınmak suretiyle görevli mahkemenin tayin edileceği kabul edildiğinden aylık kira parasının tesbitine ilişkin davalarda da aynı ilkelere dayanılarak aylık kira farkı üzerinden harç alınması gerekeceği sonucuna varılmıştır. Bu durumda mahkemece aylık kira farkı üzerinden harç alınması gerekirken yıllık kira bedeli üzerinden harç tahsiline karar verilmesi de doğru değildir"

Yargıtay 3. HD., E. 2017/549 K. 2017/695 T. 26.1.2017
"Hükmün davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin ....02.2012 tarihli, 2011/22537 Esas ve 2012/4417 Karar sayılı ilamı ile "Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. Ancak, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin .../... maddesi uyarınca kira tespiti davalarında vekalet ücretinin tespit edilen yıllık kira bedeli farkı üzerinden tarifenin üçüncü kısmı gereğince hesaplanarak hüküm altına alınması gerekmektedir." Kira tespit davası ve bir çok hukuki konuda sizlere yardımcı olabilmemiz için tarafımızla iletişime geçebilirsiniz.